Zihin Kuramı

Zihin kuramı, bir insanın diğerlerinin duygu, düşünce, inanç ve niyetlerini anlama becerisidir. Başka bir deyişle insanlarının dünyayı başkalarının gözünden yorumlayabilme durumu, perspektif alma veya empati yeteneği olarak tanımlayabiliriz. İnsanlar karşısındaki kişinin jest ve mimik gibi gözlemlenebilir özelliklerinin ötesinde, niyet ve düşüncelerini anlamayı içeren daha karmaşık davranışlarda bulunabilirler. Bu yüzden zihin kuramı insanları diğer canlılardan ayıran …

Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB)

Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB), sosyal fobi olarak da bilinen, bireylerin diğerleri tarafından izlenme ve yargılanma korkusu ile karakterize bir ruh sağlığı durumudur. Bu durum, özellikle sosyal ortamlarda olmak üzere, günlük yaşamdaki işlevselliği önemli ölçüde etkileyebilir. Her yaş grubundan bireyleri etkilese de, sosyal etkileşimlerin çocukların ve ergenlerin gelişimindeki önemli rolü göz önünde bulundurulduğunda SAB’nun fark edilmesi …

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), çocuklar da dahil olmak üzere her yaştan insanı etkileyen bir ruh sağlığı durumudur. İstenmeyen düşüncelerin (obsesyon) tekrarlayan davranışlara (kompulsiyon) yol açtığı bir model ile karakterize edilir. Bu takıntılar ve zorlantılar günlük aktivitelerle çatışır ve kişinin günlük hayatında fonksiyonelliğinde önemli derecede sıkıntıya neden olur. Çocuklarda OKB’nin belirtilerini anlamak ve yardım istemek, durumun …

Ayrılık Anksiyetesi

Ayrılık Anksiyetesi, çocuklar ve ergenler arasında yaygın bir ruh sağlığı durumu olup, genellikle ebeveynlerden veya bakım verenlerden, bağlanılan figürden, ayrı kalma konusunda aşırı korku veya anksiyete ile karakterizedir. Bu durum, bir çocuğun duygusal iyi olma halini ve günlük işlevselliğini olumsuz yönde önemli ölçüde etkileyebilir; okula gitme, arkadaşlarının evinde kalma, hatta bir odada yalnız başına bulunma …

Psikolojik Sağlamlık

“Neden bazı insanlar stresli durumlarla daha kolay mücadele edip avantaja çevirebiliyorken, ben yapamıyorum?” Bazılarımız bu soruya kendilerinin güçsüz, yetersiz veya başarısız olduğu yönünde cevaplar verebilir. Herkesin hayattaki farklı zorluklarla karşı farklı başa çıkma stratejileri vardır. Bazen bu stratejiler işe yarar, bazen de yeterli olmaz. Hayat hızla akıyor, her gün karşımıza yeni problemler, zorluklar, sınavlar geliyor. …

Doğum Sonrası (Postpartum) Depresyonu

“Sürekli ağlıyorum, yapılacak çok iş var ve benim kafam karmakarışık. Bir anne olarak çok yetersizim. Bebek sürekli ağlıyor ve ben bir türlü susturamıyorum. Bu düşüncelere maruz kaldıkça sinirleniyorum, herkesi tersliyormuşum gibi hissediyorum. Sonra da vicdan azabı çekiyorum. Bunlar bebeğin değil, benim suçum.” Doğum sonrası depresyon, postpartum depresyon olarak da adlandırılan, kadınlarda doğum yaptıktan sonra görülen …

Fobi

Spesifik fobiler, kişilerin nesnelere veya durumlara karşı tehlike seviyesiyle uyumsuz gösterdiği korku ve genellikle buna bağlı olarak edindiği kaçınma davranışlarıyla karakterize bir durumdur. Bu korkular günlük aktiviteler, sosyal etkileşimler ve çocuğun genel gelişimi üzerinde önemli ölçüde engelleyici olabilir. Çocuklar ve ergenlerde spesifik fobilerin belirtileri genellikle şunları içerir: Belirli bir nesne veya duruma maruz kalındığında aşırı …

Oyun Terapisi

Oyun terapisi, çocukların yaşamlarını keşfetmelerine ve oyun yoluyla (baskılanmış) düşünce ve duygularını özgürce ifade etmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış bir terapötik yaklaşımdır. Oyun, çocuğun kendini ifade etmesinin doğal bir yoludur. Oyun terapisinin temelleri de buna dayanır. Bu terapi formu, genellikle 3 ila 12 yaş arasındaki çocuklara uygulanır. Onlara deneyimlerini ve duygularını doğal, kendiliğinden yönlendirdiği (bazen …

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Anksiyete, vücudumuzun tehditlere ve belirsizlikelere karşı tepki vermesini sağlayan, doğal ve çoğu zaman da gerekli bir duygudur. Çoğumuz “anksiyete”yi hoş olmayan, negatif bir duygu olarak adlandırsak da, sağlıklı sınırlardaki anksiyete bizi tehtitlerden koruyan ve hatta motive edici bir işlev gösterir. Normal olarak görülen sınırlardaki anksiyete, harekete geçmemizi sağlayan, yaklaşan bir sınav için bize ders çalıştırtan …

Duygusal Yeme

Duygusal yeme, fizyolojik olarak bir açlık söz konusu olmadığı halde, çeşitli duygu durumlarına karşı meydana gelen yemek yemeye olan eğilimdir. Emosyonel yeme olarak da ifade edilen bu eğilim kişinin duygularına karşılık olarak, rahatlamak adına genellikle yüksek kalorili yiyecekleri fazlasıyla yemesi olarak görülür. Fiziksel (gerçek) açlık ise vücudumuzun enerji üretebilmek için karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve …